Bölüm 1: Siz ona panik bozukluk dersiniz, biz ölüm.

"Deliriyorum galiba." 


Evet. İlk buydu hissettiğim net olarak. Yanına eklenecek çıkarılacak çok fazla bir şey yok. İlk duyumsadığım şey bu korkuydu. Bir milim daha öteye geçsem delirmiş olacaktım. Tam sınırdaydım. Yaşadığım şey delirmeden önceki son anlar gibiydi. Ne bileyim ben delirmenin böyle bir şey olmadığını.





Herkes panik - atakla tanışırken acil servislere taşınır. Benim adresim belliydi: psikiyatrist. Çünkü ben hiç normal değildim, kafayı çizmek üzereydim. Birisi bir şey yapsın! Geri kalan hayatımı başkalarına muhtaç, acınılan bir "deli" olarak geçirmek... Benim hayattaki en büyük korkum bu! Ölüm, kalp krizi, beyin tümörü vs hak getire. Panikle tanışmadan önce de uzuuuun uzun yaptığım şizofreni okumaları yerini bulmuştu. Bilinç altıma itinayla işlediğim korkularım bu hastalıkla su yüzüne çıkıvermişti. Çöp kutum zannettiğim beynim artık error veriyordu: "Benden bu kadar. Hastalandım ben. The scratch is full."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder